top of page

Giordano Bruno: Gerçeğe Adanmış Bir Hayat

  • Yazarın fotoğrafı: Cografya
    Cografya
  • 8 Eki 2024
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 13 Eki 2024

Giordano Bruno, 1548 yılında İtalya'nın Nola kentinde doğdu. Hayatına dair pek çok sır barındıran bu adam, felsefesiyle ve inançlarıyla Rönesans'ın aydınlık dönemine damgasını vurdu. Genç yaşta manastıra kapılan Bruno, burada edindiği dini eğitimle birlikte entelektüel serüvenine ilk adımlarını attı. Ancak, zihninde büyüttüğü düşünceler, onu klasik kilise dogmalarının sınırlarını zorlamaya itti.





Bruno, evrenin sonsuz olduğuna ve dünyanın, sayısız başka gezegenle birlikte, sadece bir noktadan ibaret olduğuna inanıyordu. Ona göre, Tanrı, evrenin her yerindeydi ve doğayı anlamak, Tanrı’yı anlamak demekti. Bu görüşleri, o dönemdeki dinsel öğretilerle çelişiyordu ve bu, onu pek çok kez tehlikeye soktu.


Kendisi gibi düşünen filozoflarla tanıştıkça, cesareti arttı. Heliocentrik (Güneş merkezli) modelin savunucusu oldu. Nicolaus Copernicus'un fikirlerini benimsedi ve bu düşünceleri yayma konusunda dur durak bilmedi. Bruno, sadece bilimin değil, düşünce özgürlüğünün de savunucusuydu. O, "her şeyin sorgulanabileceği" bir dünyayı hayal ediyordu.


Ancak bu cesaret, onu Kilise’nin hedefi haline getirdi. 1592’de Roma’da tutuklandı ve burada uzun bir süre işkenceye maruz kaldı. Düşünceleri, bazıları için büyü olarak algılandı ve onu "sapkın" ilan ettiler. Mahkemede, inançlarından vazgeçmesini istediler. Ama Bruno, inandığı değerleri savunmaktan bir an bile vazgeçmedi. Roma'da konuşmaması için yüzüne demir maske geçirilerek diri diri yakılır. Bu demir maskenin altındaki fikir, günümüzde yaşamaya ve bize ilham vermeye devam ediyor.

 
 
bottom of page